Hareketsiz yaşamın sağlık üzerindeki olumsuz etkileri her geçen gün daha fazla bilimsel kanıtla destekleniyor. Son olarak yapılan bir araştırma, uzun süre oturmanın kadın sağlığı üzerindeki ciddi bir riskini daha ortaya koydu.
Günde Altı Saat Üzeri Oturmak Riski İkiye Katlıyor
Çin’de gerçekleştirilen yeni bir bilimsel çalışma, günde altı saatten fazla oturan kadınların rahim miyomlarına yakalanma olasılığının, günde iki saatten az oturanlara göre iki kat daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu bulgu, hareketsiz yaşam tarzının kadın sağlığı üzerindeki potansiyel tehlikelerini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Miyom Nedir ve Kimlerde Görülür?
Rahim miyomları, rahim duvarında veya içinde oluşan iyi huylu kas ve doku büyümeleridir. Özellikle 30 ila 50 yaş arasındaki kadınlarda oldukça yaygın olarak görülür. Küçük miyomlar genellikle belirti vermezken, büyük boyutlara ulaşanlar ağrı, şişlik, aşırı kanama, kabızlık ve vajinal akıntı gibi sorunlara yol açabilir.
6.600 Kadın Katılımcı İncelendi
Çin’deki Kunming Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu önemli çalışma için henüz menopoza girmemiş, 30 ila 55 yaş arasındaki 6.600’den fazla kadınla çalıştı. Araştırmacılar, katılımcıların regl düzenleri, üreme geçmişleri, doğum sayıları ve beslenme alışkanlıkları gibi çeşitli faktörleri de değerlendirmeye aldı.
Hareketsiz Yaşam Detaylıca İncelendi
BMJ Open dergisinde yayımlanan bu araştırmada, kadınların masa oyunları oynayarak, ekran başında zaman geçirerek, kitap okuyarak, örgü örerek ve benzeri hareketsiz aktivitelerle ne kadar süre geçirdikleri de detaylı bir şekilde incelendi. Sonuçlar, kadınların %8,5’inde (562 kişi) miyom olduğunu ve bu oranın 50 yaşın üzerindeki kadınlarda daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Oturmanın Zararları Nasıl Telafi Edilir?
Uzmanlar, uzun süre oturmanın neden olduğu olumsuz etkileri azaltmanın basit yolları olduğunu belirtiyor. American College of Sports Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, her yarım saatte bir sadece beş dakikalık hafif bir yürüyüş yapmanın bile oturmanın getirdiği sağlık risklerini dengeleyebileceği tespit edildi.